30 Temmuz 2010 Cuma

3 büyüklerin büyüklüğü kaleci büyüklüğü oldu.



Daha önceki yazılarımda yazdığım gibi bizim abartarak göklere çıkardığımız sözde büyüklerimiz daha ilk maçtan Avrupa Kupasını hedefleyen başkanlarımızın aksine elenme hatta rezil olma tehlikesi atlattılar. FB ve BJK kalecileri sayesinde deplasmandan 2-2 ve 1-1 lik sonuçlarla dönebildi. Rakip takımlar o kadar çok pozisyona girdi ki İsviçre basını FB-Young Boys maçı için "Boks maçı olsaydı puanla kazanırdık" yorumunu yaptı. Sağdan soldan vurmuştu. BJK ın rakibi de oldukça zayıf olmasına rağmen Shuster'in takımı 4 - 1 - 5 sistemiyle sahaya sürmesi kendilerini yenilginin eşiğine getirdi. GS ise oldukça fazla gol kaçırdığı maçta kaleci hatası ile yenen 2. gol ile 2-2 berabere bitirdi kendi evinde. Rövanş maçlarında 3 takım da turu geçer geçmesine ama sonraki turlarda fire vereceğimiz kesin. Tek arzum TS ile birlikte BJK ve GS Avrupa liginde , Bursa ile birlikte FB Şampiyonlar Liginde guruplara kalsın. Sonrasını sonra düşünelim. Benim görüşüm kısa vadeli hedeflerle mutlu olmak daha kolaydır. Elbet 5 takımdan birkaçı ileriki turlara devam edecektir. Önemli olan çeyrek yada yarı finale kadar bir Türk takımı taşıyarak hem reklam hemde puan kazanmaktır. Ekonomideki gibi spor ve özellikle de futbolda gelişmekte olan ülke durumunda olduğumuzu unutmadan sürekli gelişme çabası içerisinde olmalıyız. Anlık başarılardan ziyade kalıcı başarıları kovalamalıyız. Yani amaç kupayı almak değil, seneye yine katılmak olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder